2019 yılında, toplam Türkiye enerji tüketiminin yaklaşık% 40'ı binalarda tüketildi. Bu enerji kullanımının büyük bir kısmı ısınma içindi. Mimarlar, daha verimli binalar tasarlayarak toplumsal enerji tüketimimizi dramatik bir şekilde etkilemek için muazzam bir fırsata sahipler. Bunu başarmak için bir strateji, sistemlere çok daha büyük bir ölçekte bakmaktır. Her seferinde tek bir bina düşünmek yerine, bölge veya şehir genelindeki ısıtma sistemleri, binaların verimliliğini hızlı ve ucuz bir şekilde artırabilir, para ve kaynaklardan tasarruf edebilir ve iklim değişikliğini daha iyi ele alabilir. Büyük bir şehirde yeni bir bina tasarlarken göz önünde bulundurulması gereken bir strateji, binayı ısıtmak için buhar kullanmayı düşünmektir. Dünyada; New York, Boston, Washington DC, Seattle, Houston, Los Angeles, St-Louis, Denver gibi şehirler, bireysel projelere yönlendirilebilen merkezi buhar tesislerine sahiptir. Şehir çapında veya bölge çapında sistemler, her binada ayrı fırınlara ve ısıtma sistemlerine sahip olmaktan daha verimli ve uygun maliyetli olabilir. Dikey Taşmalı Isı Değiştirici adı verilen bir teknoloji ile birlikte buhar kullanılması, bacalara ve havalandırma deliklerine ihtiyaç duyulmaması gibi birçok tasarım avantajına sahiptir ve enerji tasarrufunun yanı sıra bina içinde yer tasarrufu sağlar.
Buhar sistemlerini bulabileceğiniz tek yer şehirler değildir. Büyük hastaneler, büyük üniversite kampüsleri ve diğer kurumlar genellikle tesiste buhar bulundurur. Daha büyük ölçekli projeler, kurumsal kampüsler, yeni kentsel semtler veya mahalleleri tasarlarken ve inşa ederken bu tür bir paylaşılan sistemi dikkate almaya değer. Bu tür bir teknolojiyi, daha büyük ölçekli gelişmelerin planlama aşamalarının başlarında dikkate almak önemlidir.
Dikey su basmış bir buhar ısı eşanjörü kullanmak temelde bir Buharla Çalışan Kazan kullanmaktır ve doğal gaz veya yağ kullanmak yerine tam bir sıcak su veya glikol döngüsünü yüksek basınçlı buharla ısıtmaktır. Bu, karbon bazlı ısıtma sistemlerinden uzaklaşmanın harika bir yoludur. Aşağıdakiler dahil olmak üzere yüksek basınçlı buhar ve dikey su basmış bir ısı eşanjörü kullanmanın birçok avantajı vardır:
Mekanik odada% 40'a kadar daha az yer kaplar
Ünite, bir buhar basıncı emniyet valfi ihtiyacını ortadan kaldırmak için yüksek basınçlı bir ASME damgası ile üretilmiştir, bu da çatıya veya dış duvara bir güvenlik havalandırma deliğine gerek olmadığı anlamına gelir.
Dikey taşmalı buhar ısı eşanjörü tasarımı, herhangi bir yoğuşma pompası gerektirmez, yine flaş tankı için çatıya veya dış duvara bir havalandırma gerekmemektedir.
Yanma olmadığı için dışarıda baca ve gaz çıkışına ihtiyaç yoktur.
Merkezi Buhar, genellikle bir buhar türbini veya gaz türbini aracılığıyla elektrik enerjisi üretmek için doğal gaz yakılarak üretilir. Nispeten yeşil bir enerjidir.
Geleneksel buhar ısı eşanjörünün tasarladığından çok daha az bakım gerektirir.
Çok güvenilirdir. Özellikle, bir buhar sızıntısı varsa, acil bir durum olarak düşünülmediği için nispeten güvenlidir. Bina ısıtma veya kullanım sıcak suyu sistemini çalıştırmaya devam edebilir ve bir sonraki programlı kapatmayı bekleyebilirsiniz.
Taşma tasarımı sabit bir buhar basıncında çalıştığı için herhangi bir vakumlu kırıcıya ihtiyaç duymazlar. Yani, kondens dönüş süresinde O2 enjekte etmedikleri için, geleneksel bir tasarıma göre yaklaşık 5 kat daha az korozyona neden olurlar.
Doğalgazlı kazan veya ev tipi ısıtıcıdan çok daha az bakım gerektirir
Bir buhar enerji sistemini entegre ederek, bir mimar, cepheye veya çatıya erişim için daha az taleple daha iyi görünümlü bir bina sunabilir, bina ısısı üretmek için daha küçük bir mekanik oda ile yerden tasarruf edebilir ve aynı şeyi yapmak için daha az buhar gerektiren bir sistem sunabilir. Geleneksel buhar sistemi tasarımına göre daha az bakım gerektirir. Mimarlar genellikle binalarını cephede minimum kesinti ile tasarlamaya çalışırlar ve çatıda açıkta mekanik birimler olmasını istemezler. Paylaşılan bir buhar sistemini kullanmak, tasarımın ifade özgürlüğünü artırmak için harika bir fırsat olacaktır.